Kansere neden olabiliyor! HPV’den kurtulmak mümkün mü?

HPV (Human Papilloma Virüs) enfeksiyonları, rahim ağzı, genital organlar, makat, penis ve baş-boyun bölgelerinde kanserlere ve siğillere neden olabilen yaygın bir enfeksiyon türüdür. Bu virüse karşı korunmanın etkili yollarından biri, HPV aşıları ve düzenli kontrollerdir. HPV aşıları, kanserlerin ana sebebi olan HPV tiplerine karşı yüksek oranda koruma sağlar. Düzenli hekim kontrollerinin ise erken teşhis ve tedavi için önemli bir adım olduğunu söyleyen Op. Dr. Cem Büyüktosun, HPV enfeksiyonlarına karşı korunmanın önemini vurgu yapıyor.

HPV’nin dünyanın hemen her yerinde yaygın şekilde görülen cinsel yolla bulaşan bir virüs olduğunu aktaran Op. Dr. Cem Büyüktosun, “Her ne kadar doğrudan yaşamsal fonksiyonları etkilemiyor olsa da uzun vadede neden olabileceği sorunların hayati risk taşıyacağından söz edilebilir. Örneğin; rahim ağzı kanseri nedenlerinden bir tanesi bu virüstür. Bu nedenle bu virüse karşı bilinçli olmak esasında dolaylı olarak hayati bir önlem olarak kabul edilebilir” dedi.

 “HPV’nin 150’den fazla türü vardır ve bunların yaklaşık 15 tipi kanser yapabilen riskli tiplerdir. HPV enfeksiyonu, genital bölgenin teması sonucu yayılır. Pek çok enfeksiyon geçici olup 35-40 yaş altı grupta kendiliğinden iyileşir. Ancak bazıları kalıcı enfeksiyonlar oluşturur ve kansere neden olabilir. Rahim ağzı kanserlerinin yüzde 80-90’ı HPV tip 16 ve 18 ile ilişkilidir. Dörtlü ve dokuzlu aşılar, bu kanserlerin büyük kısmından sorumlu olan HPV tiplerine ek olarak genital siğillerin yüzde 90’ından sorumlu HPV 6 ve 11’e karşı ek koruma sağlar.” Op. Dr. Cem Büyüktosun

KORUYUCU ROLÜ: KANSERLE MÜCADELE

“HPV aşısı ve düzenli kontroller, rahim ağzı kanseri gibi HPV ile ilişkili kanserlere karşı etkin bir mücadele yöntemidir” diyen Op. Dr. Cem Büyüktosun, “Dünya Sağlık Örgütü, tüm çocukların yüzde 90’ının 15 yaşından önce aşılanması ve kadınların 35-45 yaşlarında en az iki HPV testi yaptırması durumunda, 2120 yılında rahim ağzı kanserinin dünya genelinde yok olabileceğini açıklamıştır. Bu nedenle, HPV aşısı ve düzenli taramaların yaygınlaştırılması kanserle mücadelede büyük önem taşır” bilgisini paylaştı.

HPV aşısının canlı veya ölü mikrop içermediğini ve HPV iltihabı, kanser veya ölüm gibi yan etkilerinin olmadığını söyleyen Op. Dr. Cem Büyüktosun, “Ancak çocukluk aşıları gibi hafif ateş, aşı yerinde hafif ağrı ve kızarıklık yapabilir. Gebelik döneminde aşının uygulanması tercih edilmez, ancak hamile olduğunu bilmeyen kişilerin aşı sonrasında gebeliği sonlandırmasına gerek yoktur. Ayrıca, maya alerjisi olan kişilere dörtlü aşı yapılmamalıdır ve ikili aşı, lateks tarzı materyallere duyarlılığı olan kişilere de yapılmaz” açıklamasını yaptı.

ERKEKLER HPV AŞISI OLMALI

HPV enfeksiyonunun erkeklerde de siğillere ve tedavi edilmezse penis veya anal kanserlere neden olabildiğine dikkat çeken Op. Dr. Cem Büyüktosun, “Ayrıca erkeklerde bulunan HPV, kadınların rahim ağzı kanseri olmasına da etki edebilir. Bu nedenle, erkeklerin de HPV aşısı olması önemlidir ve cinsiyet fark etmeksizin HPV ile ilişkili hastalıklara karşı korunma sağlanmalıdır” diye konuştu.

“HPV aşısı, HPV enfeksiyonlarına karşı önleyici bir adımdır ve sağlık örgütleri tarafından önerilmektedir. Aşılar, kanserlerin yüzde 70-90’ından sorumlu olan HPV tiplerine karşı koruma sağlar. İkili, dörtlü ve dokuzlu HPV aşıları, farklı tiplere karşı koruma içerir. Aşı, 11-12 yaşındaki çocuklar için cinsiyet fark etmeksizin uygulanmalıdır ve 45 yaşına kadar ertelenmemelidir. Kadınlarda yaş sınırı yoktur ve cinsel yönden aktif olsalar bile aşı yapılabilir. Ancak aşının kanser yapmayan HPV tiplerine karşı koruma sağlamadığını unutmamalıyız. Bu nedenle, aşılanan kişiler düzenli olarak hekim kontrolünden geçmelidirler.” Op. Dr. Cem Büyüktosun

30 YAŞINDAN İTİBAREN ÖNERİLİYOR

“HPV aşısı, tarama testleriyle birlikte kullanıldığında daha etkili sonuçlar sağlar” diyen Op. Dr. Cem Büyüktosun, “PAP smear testi ile HPV testinin beraber kullanıldığı tarama, 30 yaşından itibaren önerilir ve bu şekilde rahim ağzı kanseri veya kanser öncesi lezyon gelişme riski yüzde 0,08’e düşer. HPV aşısı yapılsa bile düzenli tarama programlarına devam edilmelidir” diyerek aşının taramayla birlikte kanserle mücadelede güçlü bir koruyucu kalkan oluşturacağına vurgu yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir