Ali Atay ‘dağılma sendromu’ yaşıyor! ‘Benim bir hayatım ve çocuklarım var’
Hazal Kaya ile 2019’da dünyaevine giren ve Fikret Ali ile Leyla Süreyya isimlerini verdikleri iki çocuğu bulunan oyuncu ve yönetmen Ali Atay, geçtiğimiz gün Şişli Belediyesi ile Film Yönetmenleri Derneği’nin ortak projesi ‘Şişli’de Film Perdede, Yönetmen Sahnede’ etkinliğinde sinema seyircisi ile bir araya geldi.
Küratörlüğünü yönetmen Eylem Kaftan’ın yaptığı, City’s sinemalarında gerçekleşen söyleşi öncesi Atay, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“OYUNCULUK İLE YÖNETMENLİĞİ BİRLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUM”
Hem oyunculuğu hem yönetmenliği bir arada götürmediğini, belirli dönemlerde yönetmenliğe ağırlık verdiğini anlatan ünlü isim; “Hem yönetmenliği hem oyunculuğu bir arada yürütmüyorum ara veriyorum. Oyunculuk yapıyorum, bir dönem yapmayıp sadece yönetmenliğe ağırlık veriyorum. Değişiyor yani. Şu an ikisini birleştirmeye çalıştığım bir dönemdeyim” dedi ve ekledi:
Bir senaryo yazdım onu ekibimle çekip oynamayı planlıyorum. Hepsinin rahatlıkları ve zorlukları var. Hepsi bambaşka şeyler yani oynarken sadece kendinden sorumlusun, çekerken ise herkesten sorumlusun. Oynarken tek başına sorumluluk sana ait olduğu için onun ayrı zorlukları var.
“TELEVİZYON TÜKETİYOR İNSANI”
Televizyon ekranlarına ara vermesinin sebebini ise yaşadığı dağılma sendromuna bağlayan Ali Atay, ekrana iş yapmanın insanı tükettiğini belirterek; “Yalan söylemeyeyim, televizyonda çalışmak zor iş, en son bir tane dizi çektik. Yani 7-24 setteydim, benim bir hayatım ve çocuklarım var, eşim ve ailem var. Onlara hiç zaman ayıramadım, televizyon gerçek yorucu ve tüketiyor insanı. 150 dakika televizyona bir haftada iş yetiştirmek çok zor. Tükenmişlik sendromu yüzde 100 var. Yani olmaz mı?” diye konuştu.
“Yani düşünsenize sürekli settesiniz, yüzünüzde makyaj, saçında bir şey var ve sürekli bir karakteri canlandırıyorsun” diyen oyuncu, şöyle devam etti:
Altı gün boyunca bir gün tatilin var, darmadağın olursun. Dağılma sendromu oluyor yani. Ben bir gün çocuklarımı görmeyeyim özlüyorum. Zor iş. Bunu ayarlayamıyorlar sendikalar elinden geleni yapıyor, reklamcılar diğer taraftan bastırıyor. Televizyon çok karışık bence 150 dakikalar olacak iş değil. İnsan hududunu aşan şeyler. Ben o yüzden ekrandan uzak durmaya çalışıyorum fakat çok da geri çeviremeyeceğim bir rol olursa yaparım.
“İNANILMAZ BİR DUYGU”
Atay, kızı Leyla Süreyya’nın sekiz aylık olduğunu ve babalığın hissettirdiklerini “Müthiş inanılmaz bir duygu hiçbir şeye benzemiyor. Kız babası oldum şimdi kızım sekiz aylık oluyor. Bakalım nasıl ilişkimiz olacak? Şimdilik gülücük saçıyor” diye anlattı.
Ünlü isim, “Çocuklarınızla reklam filmlerine sıcak bakıyor musunuz?” sorusunu ise “Reklam teklifleri geliyor da Hazal’la karar veremiyoruz, bilemiyoruz. Çocukları sete çıkarmak sıcak gelmiyor. Çocuğunu böyle gün yüzüne çıkarmak istemiyorsun yani onu sakınıyorsun her şeyden. Kesin radikal diyemem ama şartlar uygun olursa belki olabilir” şeklinde yanıtladı.
“SEYİRCİDEN ÇOK DAYAK YEMİŞTİM”
Ali Atay, beş yıl önce vizyona giren Ölümlü Dünya filmiyle ilgili ise ilginç bir itirafta bulunup “Ölümlü Dünya’yı da ilk çektiğimde seyirciden çok dayak yemiştim. Çok yeni bir komedi olduğu için sonra izleyerek alıştılar. Şimdi senaryosunu yazdığım bu dizi için de öyle bir şey gelebilir başıma” dedi.